Robert Redford: Hollywood’un sessiz efsanesi hayata veda etti

Amerikan sinemasının unutulmaz isimlerinden Robert Redford, 89 yaşında hayata gözlerini yumdu. Ünlü aktörün, Utah’taki evinde 16 Eylül Salı sabahı uykusunda yaşamını yitirdiği açıklandı. Ölüm nedeni hakkında resmi bir açıklama yapılmazken, Redford’un son anlarına dair yalnızca huzur içinde veda ettiği belirtildi.


Sinemada sadece oyunculuğu ile değil, yönetmenlik ve yapımcılık alanındaki katkılarıyla da iz bırakan Redford, aynı zamanda bağımsız sinemanın en güçlü savunucularından biriydi. 1970’lerde kurduğu Sundance Enstitüsü ve daha sonra dünya çapında prestij kazanan Sundance Film Festivali, genç sinemacıların önünü açarak bağımsız yapımların sesini duyurmasına olanak sağladı.

Redford’un kariyeri, türler arasında büyük çeşitlilik gösterdi. “Out of Africa” gibi romantik destanlardan “The Candidate” ve “All the President’s Men” gibi politik dramalara kadar uzanan geniş bir filmografiye sahipti. Paul Newman’la birlikte başrolünü üstlendiği “Butch Cassidy and the Sundance Kid” (1969) ve “The Sting” (1973) sinema tarihine damga vuran yapımlar arasında yer aldı. Oyunculuk kariyerinde Oscar kazanamasa da, ilk yönetmenlik denemesi “Ordinary People” (1980) ile hem En İyi Yönetmen hem de En İyi Film Oscar’ını alarak büyük bir başarıya imza attı.

Kamera arkasındaki başarısı kadar özel yaşamına gösterdiği özenle de tanınan Redford, mahremiyetine büyük önem veriyordu. 1970’lerde ailesiyle daha sakin bir hayat sürdürebilmek için Utah’ın tenha bölgelerinde geniş bir arazi satın aldı. İlk evliliği 25 yıl sürdü; 1985’te son buldu. 2009’da ise uzun süreli hayat arkadaşı, Alman ressam Sibylle Szaggars ile ikinci evliliğini yaptı.

18 Ağustos 1939’da Santa Monica’da işçi sınıfı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Redford, gençliğinde beyzbol bursuyla üniversiteye gitmeyi planlamıştı. Ancak bursunu kaybetmesinin ardından sanata yöneldi; önce İtalya’da ardından New York’ta resim eğitimi aldı. 1962’de düşük bütçeli “Warhunt” ile sinema kariyerine adım attı, fakat asıl çıkışını Jane Fonda ile rol aldığı “Barefoot in the Park” (1967) filmiyle yakaladı. 1980’lerden itibaren oyunculuk yerine daha çok yapımcılık ve Sundance’e zaman ayırmaya başladı. 2002 yılında ise Akademi tarafından Yaşam Boyu Başarı Ödülü ile onurlandırıldı.

Robert Redford, ardında yalnızca ödüller ve filmler değil, aynı zamanda bağımsız sinemanın geleceğini şekillendiren güçlü bir miras bırakarak sinema tarihine geçti.

Next Post Previous Post