Formula 1 camiası, motor sporlarının en ikonik soyadlarından biri olan Schumacher’in yeniden pistlerde boy göstereceği iddialarıyla çalkalanıyor. Michael Schumacher’in oğlu Mick Schumacher’in, Formula 1’e geri dönmesi ihtimali son günlerde yeniden gündemin üst sıralarına taşındı. Bu kez sahne, genç Arjantinli sürücü Franco Colapinto’nun koltuğunu tehlikeye atan Alpine Takımı.
Hâlihazırda dayanıklılık yarışlarının prestijli serisi olan WEC’te Alpine adına yarışan Mick Schumacher, geçtiğimiz günlerde Indy 500 için Indianapolis’te bulundu ve burada Cadillac F1 yetkilileriyle temas kurdu. Ancak gelen son haberler, Schumacher’in Formula 1’e olası dönüş yolunun Cadillac’tan değil, mevcutta birlikte çalıştığı Alpine’den geçeceğini gösteriyor.
Bu dikkat çekici iddianın kaynağı ise Avusturya basını. Ülkenin önemli yayın organlarından OE24, Alpine yönetiminin Mick Schumacher ile gizli görüşmeler yürüttüğünü öne sürdü. Takımın başına kısa süre önce geçen deneyimli isim Flavio Briatore’nin, Colapinto’nun pistteki performansından hoşnut olmadığı belirtiliyor. Özellikle Imola ve Monako Grand Prix’lerinde gösterdiği zayıf sonuçlar, Colapinto’nun koltuğunu riske atmış durumda.
Alpine’in genç pilota sadece beş yarışlık bir deneme süresi verdiği iddia ediliyor. İlk iki yarıştan beklenen sonuç alınamayınca, kalan üç yarış olan İspanya, Kanada ve Avusturya Grand Prix’leri öncesinde Schumacher ismi masaya yatırıldı. Briatore’nin hızlı ve cesur kararlarıyla tanınması, değişimin daha erken yaşanabileceği yorumlarına yol açıyor.
Sky Deutschland yorumcusu ve eski F1 pilotu Timo Glock da konuya dair görüş belirtti. Glock, “Mick, Colapinto’ya kıyasla çok daha tecrübeli. Eğer Colapinto performansını yükseltemezse, Mick’in takıma alınması çok mantıklı bir tercih olur. Zaten WEC’te takım arkadaşlarını geride bırakıyor, gelişimini sürdürüyor,” dedi.
Tüm bu gelişmeler ışığında, Schumacher soyadını yeniden Formula 1 gridinde görmek artık sadece bir spekülasyon olmaktan çıkmış durumda. Özellikle Briatore gibi radikal kararlar alabilen bir ismin takımın başında olması, değişimin an meselesi olabileceğine işaret ediyor.