2025 yılının ilk günleri, sadece yeni yılın başlangıcını değil, aynı zamanda insanlık tarihindeki yepyeni bir neslin doğuşunu da simgeliyor. Bu yıldan itibaren dünyaya gelen bebekler, Beta Kuşağı olarak adlandırılan ve 2025 ile 2039 yılları arasında doğanları kapsayan bir neslin ilk temsilcileri olacak.
Alfa Kuşağı’nın ardından sahneye çıkan Beta Kuşağı, küresel nüfusun %16’sını oluşturması beklenen ve muhtemelen 22. yüzyılı görecek kadar uzun bir ömre sahip olan bir topluluğu temsil ediyor. Bu kuşak, teknolojinin ve toplumsal yapıların tamamen farklılaştığı bir dönemde büyüyecek.
Z Kuşağı, analogdan dijitale geçişe tanıklık etmiş bir nesil olarak tarihte yerini alırken, Beta Kuşağı teknolojik evrimin yeni bir boyutunda yetişecek. Bu nesil, yapay zekanın hayatın her alanına entegre olduğu ve toplumsal yaşamın radikal biçimde değiştiği bir çağın içine doğacak. Beta Kuşağı bireylerinin, teknolojiyi kullanım konusundaki üstün yetenekleri ve yüksek adaptasyon kapasiteleri ile dikkat çekeceği tahmin ediliyor.
Monash Gençlik Politikası ve Eğitim Uygulama Merkezi Direktörü Lucas Walsh, Beta Kuşağı’nın teknolojik yeteneklerinin yanı sıra önemli küresel sorunların da mirasçısı olacağını vurguluyor. Özellikle iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele etmek, bu neslin en büyük sınavlarından biri olacak. Walsh, dünya liderlerinin küresel ısınmayı durdurma konusunda yeterince umut verici adımlar atmadığını ifade ederek, Beta Kuşağı’nın zorluklarla dolu bir çevresel mirası devralacağını belirtiyor.
Melbourne Üniversitesi Sosyoloji Profesörü Dan Woodman ise Beta Kuşağı’nın sadece teknolojik değil, aynı zamanda toplumsal ve siyasi dönüşümlerin yaşandığı bir dünyaya doğduğuna dikkat çekiyor. Bu nesil, demokrasinin sorgulandığı, geleneksel kurumlara olan güvenin zayıfladığı bir dönemde büyüyecek. Woodman, “Beta Kuşağı’nın, sadece kendi neslini değil, tüm yüzyılları şekillendiren bir rol üstlenmesi mümkün. Bu, onların dünyayı nasıl değiştireceğini gözlemlemek açısından son derece ilgi çekici bir süreç olacak,” diyor.
Beta Kuşağı, teknolojinin ve toplumsal dinamiklerin sürekli olarak evrildiği bir çağın çocukları olarak, tarihte benzersiz bir yere sahip olacak. Ultra teknolojik bir dünyanın parçası olan bu nesil, karşılarına çıkan zorluklarla başa çıkarken, geleceğin yönünü belirleme gücüne de sahip olacak. Beta Kuşağı’nın sahneye çıkışıyla birlikte, insanlık yeni bir döneme adım atıyor.