Oscar ödüllü oyuncu Kate Winslet, kariyerinde yeni bir sayfa açarak yönetmen koltuğuna oturmaya hazırlanıyor. Goodbye June adlı aile draması, Winslet’in ilk kez yönetmenlik yapacağı film olacak ve bu projeyle birlikte oyuncu, yapımcılık görevini de üstlenecek. Netflix için çekilecek yapımda Winslet’e, Toni Collette, Johnny Flynn, Andrea Riseborough, Timothy Spall ve usta oyuncu Helen Mirren gibi yıldız isimlerden oluşan güçlü bir kadro eşlik edecek.
Anne ve Oğuldan Bir Hikâye: Goodbye June
Senaryosu, Winslet’in oğlu Joe Anders tarafından kaleme alınan Goodbye June, günümüz Britanyası’nda geçiyor ve beklenmedik bir olayın ardından bir araya gelmek zorunda kalan, geçmişin izlerini taşıyan kardeşlerin hikâyesini anlatıyor. Aile bağlarını ve bireysel hesaplaşmaları mercek altına alan film, dramatik yapısıyla dikkat çekiyor. Çekimlerinin bu yıl içinde Britanya’da başlaması planlanıyor.
Deneyimli Bir Oyuncudan Yeni Bir Yönetmen
Winslet her ne kadar ilk kez yönetmenlik yapacak olsa da, sinema dünyasında yalnızca bir oyuncu olarak değil, prodüksiyon süreçlerine dahil olan bir isim olarak da tanınıyor. Daha önce başrolünde yer aldığı ve yapımcılığını üstlendiği Lee adlı filmde, yönetim sürecine aktif olarak katkı sağlamıştı. Bu film, BAFTA’da En İyi Britanya Filmi kategorisinde aday gösterilmişti.
İlk olarak Screen Daily tarafından duyurulan bu yeni proje, Winslet’in yıllardır gelen yönetmenlik tekliflerini geri çevirdiğini ancak artık kadın yönetmenlerin sinema sektöründeki varlığını artırma konusunda bir sorumluluk hissettiğini ortaya koyuyor.
“Kadın Yönetmenler Daha Fazla Olmalı”
49 yaşındaki Winslet, geçen sonbaharda konuk olduğu Elizabeth Day’in How to Fail podcast’inde, bugüne kadar neden yönetmenlik yapmadığına ve bu konudaki duygularına dair içten açıklamalarda bulunmuştu:
Film setlerinde çalıştığım insanlar –ister oyuncular ister ekip üyeleri olsun– sürekli olarak bana ‘Neden yönetmiyorsun?’ diye soruyordu. Ben de hep ‘Hayır, hayır, bunu söylemeyi bırakın. Neden herkes bunu söylüyor?’ diyordum. Ama artık sektördeki kültürü değiştirme ihtiyacı karşısında, yönetmenlik yapmamamın kadınlara ihanet gibi olduğunu hissediyorum. Bunu içimde giderek daha güçlü bir şekilde duyuyorum.
Ayrıca, sinema sektöründe kadın yönetmenlerin varlığının artmasının önemini vurgulayarak şu sözleri ekledi:
Ne kadar çok kadın yönetmen olursa, o kadar fazla kişiye ilham verebiliriz.
Teknik detaylara olan ilgisi ve sektörde yıllar içinde kazandığı bilgi birikimi sayesinde, artık bir filmi yönetmeye tamamen hazır hissettiğini belirten Winslet, “Bir işi gerçekten doğru şekilde nasıl yapacağımı bilmeden asla o işe kalkışmam” diyerek yönetmenliğe duyduğu ciddiyeti ortaya koydu.
Son olarak, HBO’nun The Regime adlı mini dizisinde başrol oynayan ve buradaki performansıyla Altın Küre adaylığı kazanan Winslet, aynı törende birden fazla kategoride aday gösterilme başarısını elde etmişti. Goodbye June, ünlü oyuncunun yalnızca oyunculuk değil, yönetmenlik alanında da ne kadar iddialı olduğunu kanıtlayacak gibi görünüyor.